Öğretmen Niteliklerinin Geliştirilmesi

  • 0
nitelikli öğretmen

Öğretmen Niteliklerinin Geliştirilmesi

Yazar: Özgür Şensoy

Kategori: Tümü , Yöntem ve Teknikler

Eğitim, çok fazla değişkeni olan bir alan. Bu nedenle eğitime yapılan yatırımların sonuçlarını yaklaşık 30-40 yıl sonra görebilmekteyiz. Ancak gidişat da bize bazı ipuçları verebilmelidir ama günümüzde pek vermiyor.

Ülkemizde 2004 yılında yapılan eğitim reformuyla birlikte öğretim programları yeniden ele alındı. Bu, geç kalmış bir düzenleme olmasına rağmen yine de doğru bir adımdı. Öğretim programlarının geliştirilmesinde ve daha sonra da uygulanmasında sorulması gereken en önemli soru şu olmalı: “Eleştiren, sorgulayan, farklılıklarını koruyan ve saygı duyan, tektipleşmekten uzak öğrencileri nasıl yetiştirebiliriz?” Bu sorunun cevabını verirken gözden kaçırılmaması gereken çok önemli bir nokta var ki o da şu, en iyi öğretim programlarını da yapsanız, öğrencilere en iyi materyalleri de sunsanız her şey öğretmende bitiyor. Hiçbir ülkenin eğitiminin kalitesi öğretmeninin kalitesinin üzerine çıkamaz. Bu nedenle en çok yatırım yapılması gereken ilk alan öğretmen yetiştirmedir.

Türkiye’nin öğretmen profiline baktığımızda nicelik var ancak nitelik yetersiz kalıyor. Öğretmen niteliklerini geliştirmeye yeterince kaynak ayrılmıyor. Ayırılan kaynaklar yanlış kullanılıyor. Bir yanda işsiz öğretmenler varken, bir yanda ücretli öğretmen uygulamasına geçiliyor.

Çıkan bir kanunla(*) Anadolu Öğretmen Liseleri kapatıldı. Yurt çapındaki 2229 Anadolu Öğretmen Okulu’nun kapanması köy enstitülerinin kapatılması kadar kritik bir olaydır. Bu okullar nitelikli öğretmen yetiştirmeyi amaçlayan köklü kurumlardı. Örneğin Çapa Anadolu Öğretmen Lisesi 1848 yılından beri öğretmen yetiştiren bir okuldu. Nasıl bir bilgi birikiminin kaybolduğunu siz düşünün. Bu okulların en önemli özelliği uygulamaya yönelik dersler yapılmasıydı.

Prof. Dr. Ziya Selçuk’un verdiği bilgiye göre en son kapanan öğretmen okulunda doğrudan uygulama derslerinin tüm derslere oranı %52’ydi. Oysa eğitim fakültelerinde uygulamalı derslerin oranı sadece %13, ki bu uygulamaların da niteliği tartışılır. Stajlar kâğıt üzerinde kalabiliyor. Formasyon kurslarının verdiği eğitimin niteliği de tartışmaya açık.

En kötüsü de, eğitim fakültelerinde öğretmen adayları son iki yıllarını, daha iyi öğretmen olmayı öğrenmek yerine, KPSS sınavına hazırlanmak için harcıyor olmaları.

(*) 2014/8 Sayılı Mesleki ve Teknik Ortaöğretimde Okul Çeşitliliğinin Azaltılmasına İlişkin Genelge

Eğitimde teknoloji, tabletle eğitim uygulaması

Öğretmen eğitiminin çok önemli olduğu bir diğer konu da eğitimde teknoloji kullanımı. Dünya genelinde eğitimde teknoloji kullanımıyla ilgili yapılan pilot çalışmalar, tablet kullanımının öğrenme başarısı üzerinde kayda değer bir değişikliğe neden olmadığı yönünde sonuçlar veriyor. En fazla %1-%1,5 gibi bir etki söz konusu.

Dünyada tabletle eğitim bugüne kadar hep pilot projelerde uygulandı. Buna rağmen devletimiz, olumlu etkisinin olup olmadığı tam olarak bilinmeyen bir konuda 1,5 milyar dolar tutarında bir yatırım yaptı. Bu durumda pek çok özel okulun da bu konuda acele kararlar aldığını gözledik.

Günümüz dünyasında dijital okur yazarlık çok önemli ama daha önemlisi bu teknolojilerin sınıf ortamında doğru amaçlarla etkili bir şekilde kullanımının sağlanabilmesi. İçerik olmadan teknoloji işlevsiz kalıyor. Bunun yolu da yine öğretmenlerin bu konuda gelişmelerinde yatıyor. Öğretmen, sınıfa getirilen teknolojinin nasıl, ne zaman ve ne kadar kullanılırsa etkili olacağını bilmeli. Yapılacak çalışmalar bunun üzerine olmalı.

Bugünlerde oldukça popüler olan web 2.0 araçlarının ve diğer teknolojilerin öğretmenlere öğretilmesi ne yazık ki eğitimde teknolojinin etkili bir şekilde kullanılmasını sağlayamamaktadır. Bu araçların öğretim ortamında, öğrencilerin konuları anlamalarına ve derse olan ilgilerini artırmaya yarayacak şekilde kullanılabilmesi sadece araçları tanımaktan geçmiyor. Eğitim teknolojilerinin etkili kullanımını sağlayabilmenin yolu, söz konusu tüm araçların ders ile bütünleşebilmesinden geçiyor. Bunun için ise derse giren öğretmenler ile konu uzmanlarının detaylı çalışmalar yapması gerekiyor. Aksi takdirde ne öğrenciler araçlardan yararlanabiliyor ne de öğretmenler o araçları kullanmayı öğrenmeye ayırdıkları zamandan verim almış oluyorlar.

19. Eğitim Şurası

MEB’in en yüksek danışma kurulu ve eğitim alanındaki en köklü kurumlardan biri olan Milli Eğitim Şurası en son 2-6 Aralık 2014 tarihlerinde gerçekleşti. 19. Milli Eğitim Şurası’nın gündemi şu başlıklardan oluştu: 1) Öğretim Programları ve Haftalık Ders Çizelgeleri; 2) Öğretmen Niteliğinin Artırılması; 3) Eğitim Yöneticilerinin Niteliğinin Artırılması ve 4) Okul Güvenliği. Eğitim Reformu Girişimi’nin 19. Milli Eğitim Şurası’na ilişkin değerlendirmesinde de yer aldığı gibi, Şura’daki “Öğretmen Niteliğinin Artırılması”na ilişkin bölüm diğer başlıklar ile karşılaştırıldığında hazırlık raporunda çok sınırlıdır ve bu bölüm yeterince bilgilendirici olamamıştır. Ders saat sayıları tartışılmış ama derslerin nasıl işleneceğine dair yöntemler ve teknikler hiç konuşulmamıştır. Hangi derslerin kaldırılıp yerine hangi derslerin konulacağı tartışılmış ama bu derslerin nasıl ve hangi ekiple öğretileceği hiç konuşulmamıştır.

Yine PISA’dan bir veri üzerinden gidecek olursak, Türkiye’de temel matematik becerisinden yoksun öğrencilerin oranı %40’tır. Ama Şura’da matematik eğitimine dair en ufak bir şey konuşulmamıştır. 21. yüzyıl becerilerinin kazandırılmasına duyulan gereksinime yapılan vurguya karşın yaratıcılık, yenilikçilik, eleştirel düşünme, küresel yurttaşlık gibi küresel eğitim politikası gündeminin ana başlıklarına ilişkin Şura’da herhangi bir karar alınmamıştır.

Sonuç olarak, 2023’te kişi başına düşen gayrisafi yurt içi hasılasını 25 bin dolara yükseltmeyi hedefleyen bir Türkiye’nin yolu üretkenliğin artmasından geçmelidir. Bunun için de üzerinde en çok durulması gereken konulardan biri öğretmenlerimizin niteliklerinin artırılması çalışmaları olmalıdır. Öğrencilerini küresel rekabet ortamında ihtiyaç duyacakları becerilerle donatacak öğretmenleri yetiştirmeye acilen odaklanılmalı ve eğitim politikalarında bu yönde etkili kararlar hızla alınmalıdır. 


Cevap yaz

ARAMA

TWITTER